İslamKuran - Sünnet

Bakara Suresi Tefsiri 41. Bölüm – Nouman Ali Khan

Bakara Suresi Tefsiri 41. Bölüm – Nouman Ali Khan: Bu derste Bakara Suresi 106. ayet ve Bakara Suresi 107. ayet tefsiri yapılıyor.

(Bakara, 109) “مِنْ بَعْدِ مَا تَبَيَّنَ لَهُمُ الْحَقُّۚ” En korkunç kısmı şu. Hakikat kendilerine apaçık belli olduktan çok sonra. Allah insanların cahil olduklarından dolayı değil, bilgili olmalarına rağmen yozlaşmış olduklarını söylüyor. Bilgili olmalarına rağmen yozlaşmış olmaları. İlim sahibi olmanıza rağmen onu doğru kullanmamanız. Bu en korkuncu. İlim sadece bir kimsenin ününü ya da toplum içindeki mevkisini artırmak için kullanıldığında; o mevkiye karşı çıkılması, ilmin ortadan kalkmasına sebep oluyor. Sanki o ilim alınıyor. ”

فَاعْفُوا”
Günümüzde ehl-i kitaptan birçok kişi İslam karşıtı propaganda yapıyor, birçok propaganda videosu var. Birçok sosyal medya malzemesi var. Bunlar insanları İslam’dan uzaklaştırmak için var. Ve bu bizi sinirlendiriyor. Hemen gaza geliyoruz. “Kur’an’daki çelişkiler diye bir video yapmışlar.” Ya da “Peygamberimizin(sav) evlilikleri hakkında video yapmışlar.”, “Şunun hakkında, bunun hakkında video yapmışlar” “Şunu cevaplamalıyız, bunu cevaplamalıyız, onu cevaplamalıyız” Allah bu propagandaya karşı ne yapıyor? Allah diyor ki, “فَاعْفُوا وَاصْفَحُوا” (Bakara, 109) Affedin. Ve hoşgörün. “وَاصْفَحُوا” (Bakara, 109) “حَتّٰى يَأْتِيَ اللّٰهُ بِاَمْرِه۪ۜ” “Allah hükmünü ortaya koyuncaya kadar”

Allah bize neden böyle söylüyor? Allah böyle söylüyor çünkü onlar İslam’ı eleştirilere odaklıyorlar. Ve siz de bu eleştirileri cevaplamaya odaklanıyorsunuz. O zaman bu konuşmayı kim kontrol edecek? Onlar. Onlar soracak, siz cevap vereceksiniz. Onlar başka soru soracak, siz cevap vereceksiniz. Konuşmanın nereye gittiğine onlar karar verecek. Onların tuzağına düşeceksiniz. Sizin kendinizi Kur’an’a, mesajın kendisine adamanız lazım. Bu talimat kim tarafından veriliyor? Allah azze ve celle. Mesajımı iletmeye devam et ve izle. Onların bütün propagandalarına rağmen, bütün entrikalarına rağmen yine de insanların İslam’a nasıl koştuklarını gör. Onlara sinirlenirseniz, o günü ve ne yaptıklarını unutursunuz. Onlara karşı izlenmesi gereken politaka “فَاعْفُوا وَاصْفَحُوا” “Affedin ve hoşgörün.”
Bu olaya daha fazla dikkat çekmeyin. Biliyorsunuz, bu türde birçok video var.

Bu videoları izleyen büyük çoğunluk, “Bir şeyler yapmalıyız” diyor. Karşıt görüşlü kişiler izlemese, o videolar popüler olmazdı. Allah’ın politikasına bakın, “فَاعْفُوا وَاصْفَحُوا” Onlara karşı nefret duymayın. Boşverin. Affedin. Ve hoşgörün. Bu arada “اعْفُو” kelimesi, birisi sizi gerçekten sinir ettiğinde kullanılıyor. Allah şöyle buyuruyor, “Sizden önce kendilerine kitap verilenlerden ve şirk koşmakta olanlardan çok eziyet verici (sözler) işiteceksiniz.” (Ali İmran, 186) İncitici şeyler. Aldırmayın. “وَاصْفَحُوا” kelimesinin anlamında, kitabın sayfasını çevirdiğinizde bir önceki sayfayı bir daha göremezsiniz. Sanki hiç olmamış gibi. (Bakara, 109) “حَتّٰى يَأْتِيَ اللّٰهُ بِاَمْرِه۪ۜ” “Allah hükmünü ortaya koyuncaya kadar.” Allah onlarla nasıl başa çıkacağınızı söyleyene kadar.

Allah hükmünü ortaya koyuncaya kadar…

Medine’deki Yahudilerle nasıl muhatap olmamızı söylüyor Allah? Orada burada konuşuyorlar, Peygamber(sav) hakkında propaganda yapıyorlar, her şeyi yapıyorlar. Şu anda endişelenmeyin, onlarla uğraşmayın. Ayrıca onlarla Medine’de bir anlaşma imzalamıştık. Onlarla anlaşma halindeyiz. Er ya da geç Allah bu ayetle ne demek istediğini ortaya çıkaracak. “Allah hükmünü ortaya koyuncaya kadar” (Bakara, 109) İşte Haşr Suresi’nde olan da bu. Haşr Suresi’nde… Anlaşmayı bozup Hendek Savaşı’nı başlattıklarında deniyor ki, “Onlarla savaşacaksınız, baş edeceksiniz. Bu problemi bitireceksiniz.” Ancak şimdilik boş konuşmalarına müsaade edin, bırakın kendi topuklarına sıksınlar. Bırakın mayına bassınlar. Konuşup duruyorlarsa bırakın konuşsunlar.

İfadeye yeniden dikkat edin. (Bakara, 109) “اِنَّ اللّٰهَ عَلٰى كُلِّ شَيْءٍ قَد۪يرٌ” Her şey tamamıyla Allah’ın kontolü altında. “قَد۪يرٌ” kelimesinin anlamlarından biri de kontrol. Allah’ın her şey konusunda eksiksiz hesaplamaları var. Neyi, ne zaman, ne ölçüde yapacağı hususunda, “Benim bir planım var, endişelenmeyin.” (Bakara, 109) “اِنَّ اللّٰهَ عَلٰى كُلِّ شَيْءٍ قَد۪يرٌ” Allah’ın söylediği bu. Canınızı sıkmayın, kendi hallerine bırakın…

“Kendiniz için hayır olarak neyi takdim ederseniz…”

(Bakara, 110) “وَاَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاٰتُوا الزَّكٰوةَۜ وَمَا تُقَدِّمُوا لِاَنْفُسِكُمْ مِنْ خَيْرٍ”, “kendiniz için hayır olarak neyi takdim ederseniz…” Bu ifadeyi seviyorum çünkü ümmet olarak zor durumda olduğumuz ve her yönden saldırıya uğradığımız zaman, -özellikle de ideolojik saldırılara- gereğinden fazla olumsuz düşünüp. gerçekleştirebileceğimiz iyi şeylere odaklanmıyoruz. Herkes ümmet için yapmamız gereken “O” şeyi arıyor. “Yapılması gereken esas şey ne kardeşim?” Bu ayete göre esas şey, kardeşim, “مِنْ خَيْرٍ” Ne hayır olursa. Sadece iyi bir şeyler yap kardeşim. Allah, “وَمَا تُقَدِّمُوا لِاَنْفُسِكُمْ مِنَ الْ خَيْرٍ” demedi. En büyük hayır “مِنْ خَيْرٍ” Neden ucunu açık bıraktı? Çünkü her sahabenin farklı türdeki hayra yeteneği var. Herkes Ebu Bekir(ra) olamaz. Herkes Usame b. Zeyd(ra) olamaz. Herkes Hasan b. Sabit(ra) olamaz. Her insanın farklı şeye yeteneği var. Herkes kendi yeteneğine göre hayır yapar.

Sahabelerin hikayelerini duymadınız mı? Peygamberimiz(sav) şu sahabe cennete gidecek demişi. İnsanlar, “Onu takip edelim. O mu cennete gidecek?” dedi. Onu takip ettiler ve sonra öğrendiler ki o insanlar hakkında kötü konuşmazdı. Başardığı o büyük şey neydi? Sadece insanlar hakkında kötü söz konuşmazdı. Başka insanlar çok daha fazla hayır yapıyor. Ama bu onun hayrı. Sahabelerin işlediği hayır arasında farklılık mıydı? Evet. Sizin işlediğiniz hayırlarda farklılık olabilir mi? Kesinlikle. Yapılabilecek, yalnızca “bir” hayır olduğunu zannediyoruz. Projelere, çalışmalara, salih amellere dahil oluyoruz. Bunlara katıldığımızda ne oluyor? Şöyle oluyoruz: “İşte bu dostum, yapılması gereken bu.” Başkaları başka şeyler yapıyor. Diyoruz ki: “Keşke siz de esas şeyi yapsaydınız, çünkü biz esas şeyi yapıyoruz. Sizin projeniz de güzel ama bizimki Allah’ın istediği şey. Yani işte… İnşaallah sizinki de Allah katında kabul olur…” Saçmalık! Burada açıklık var.

Ve bu hastalık her enstitüye, her kuruluşa, her mescide ya da her davet topluluğuna bulaşabilir. Bu zehirden başka bir şey değil. (Bakara, 110) “وَمَا تُقَدِّمُوا لِاَنْفُسِكُمْ مِنْ خَيْرٍ” Bu ayeti gerçekten benimserseniz ne olur? Birileri bir şeyler yaptığında onları kıskanmazsınız. Bir önceki ayet kıskançlıkla ilgiliydi, değil mi? Kıskanmayacaksınız, “Başka hayırlar da varmış” diyeceksiniz. “Ne güzel! Başka hayırlar da var”, “Baksana, başka bir hayır daha!” Ve bu hayırlardaki güzelliği takdir edeceksiniz. (Bakara, 110) “اِنَّ اللّٰهَ بِمَا تَعْمَلُونَ بَص۪يرٌ” Şüphesiz Allah “sizin” yaptıklarınızı görüyor. Siz “onların” ne yaptığı ile çok ilgilisiniz. Propagandaları ne alemde, ne yapıyorlar? vs. Allah, neden “onların” yaptıkları konusunda bu kadar endişelisiniz, diyor. Allah yalnızca neyle ilgileniyor? Sizin ne yaptığınızla. Onların yaptıkları için ise “Ben onu halledeceğim…”

Benze Yazılar

Bir Yorum

  1. Selamun Aleyküm☺. Öncelikle söylediklerimizi dikkate aldığınız için teşekkür ederim. Hem Yusuf Suresi’ne hem de Bakara Suresi’ne tekrardan devam etmeniz bizi çok mutlu etti.Niye yayınlamıyosunuz , yayınlamayacak mısınız? Gibi sorularla sizleri bunalttıysam hakkınızı helal edin. Allah işinizi kolaylaştırsın. Allah razı olsun ☺.

Bir Cevap Yazın

Başa dön tuşu